Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’nin güneş ve rüzgar enerjisi santrallerinin kurulu güç içerisindeki payı %22,6 seviyesine ulaşmış durumda. 2024 yılı itibarıyla, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen toplam kurulu gücü ise 17,6 gigavata erişmiş bulunmakta. Bu veriler, Türkiye’nin enerji portföyünde yenilenebilir kaynakların hızla büyüdüğünü ve daha geniş bir yer kapladığını göstermektedir.
Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikler, güneş enerjisi santrallerinin daha hızlı ve daha verimli kurulmasını sağlamaktadır. Bu yeni düzenlemeler, lisanssız güneş enerjisi kurulumlarını teşvik ederek tüketicilerin ve işletmelerin enerji ihtiyaçlarını yerel ve yenilenebilir kaynaklardan karşılamalarına olanak tanımaktadır. Ayrıca, yeni regülasyonlar kapsamında güneş enerjisi tesislerinin kurulu gücünün iki katına kadar ek kapasite ile genişletilmesine izin verilmekte olup, bu sayede 500 megavat ve üzeri kapasitelerde lisanssız santral kurulumları mümkün hale gelmiştir. Bu düzenlemeler, Türkiye'de güneş enerjisi kapasitesinde aylık rekor artışlar yaşanmasına olanak sağlamaktadır.
Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenlemesi (CBAM), Türkiye’nin güneş enerjisi sektörünü de doğrudan etkileyen önemli bir politikadır. Bu düzenleme, AB’ye ihracat yapan Türk firmalarını daha düşük karbon emisyonlu üretim yöntemlerini benimsemeye teşvik ederken, güneş enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklara yönelik yatırımları da artırmaktadır. AB’nin karbon düzenlemesi, Türkiye’de yenilenebilir enerji kullanımını teşvik ederek, karbon emisyonlarını azaltmaya ve çevre dostu teknolojilere geçişe katkı sağlamaktadır.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 2035 yılına kadar her yıl 3,5 gigavat güneş enerjisi ve 1,5 gigavat rüzgar enerjisi kurulu gücü artışı hedeflemektedir. Bu hedeflere ulaşılması, Türkiye’nin enerji ihtiyacını sürdürülebilir ve çevre dostu kaynaklardan karşılamasına önemli bir katkı sağlayacaktır. 2024 itibarıyla Türkiye’nin güneş enerjisinin elektrik kurulu gücündeki payı %9,41 seviyesine ulaşmıştır. Son yıllarda kaydedilen artış, bu oranın hızlı bir şekilde büyüdüğünü göstermektedir. 2035 yılına kadar Türkiye’nin güneş enerjisi kapasitesinin %500 artması beklenmektedir. Bu artış, Türkiye’nin enerji bağımsızlığını artırma ve iklim değişikliği ile mücadele etme hedeflerinde kilit bir rol oynayacaktır.